Havayı içimize çekmeyiz. Dışarıdan ciğerlerimize itilir!

Hacim ve basınç değişikliği nedeniyle gerçekleşen nefes almak, gerçekte dışarıdan havanın ciğerlerimize itilmesidir. Nasıl mı? İşte sebebini aşağıda açıklıyorum.

Havayı içimize çekmeyiz. Dışarıdan ciğerlerimize itilir!

   

Nefese hiç bu yönüyle bakmış mıydınız?

   

   Birçok insan günlük hayatında, yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek için günde (24 saatte) 18 ile 22 bin kere nefes alma-verme işlemini gerçekleştirmektedir.  Doğada hava akışı yüksek basınçtan alçak basınca doğru akar. Nefes alma durumu; kandaki CO2 seviyesinin artmasına bağlı beyin sapımızdaki CO2 duyarlı kemoreseptörlerin (kimyasal madde almaçları) nervus phrenicus’u (frenk sinirini) uyarmasıyla diyafram kasılır, diyafram kasımınızın kasılması sonucu artan hacimle birlikte basınç düşüklüğü sağlanır, hava akışının akciğerlerimize doğru itilmesiyle gerçekleşir. Yani havayı içimize çekmeyiz dışarıdan ciğerlerimize itilir. Nefes alma olarak adlandırdığımız bu işlem aktif olarak istemli gerçekleştirilirken, içeri itilen havayla birlikte artan akciğer hacminin göğüs duvarlarına yaptığı basıncın uyardığı baroreseptörler(basınç almaçları) ve kemoreseptörler sayesinde pasif olarak diyafram kasımızın gevşemesi sağlanır. Gevşeyen diyafram kasımız akciğer hacmini azaltır. Azalan hacim basıncı arttırır ve hava akışı da yüksekten-alçağa doğru aktığından ciğerlerimizdeki (azalan hacim kaynaklı) artan basıncın oluşturduğu yüksek basınçlı hava ciğerlerimizden dışarıya itilir.